17 Haziran 2010 Perşembe

Kandil kutlaması


haftanın karikatürü - harun yavruoğlu


Akçiğer kanseri olan hastaların yüzde doksan sekizinin
sigara tiryakileri olduğunu biliyor muydunuz?

14 Haziran 2010 Pazartesi

Trabzon üzerine bir yorum- Harun Yavruoğlu


Harun Yavruoğlu
Dertleri zevk edindik bizde neşe ne arar.
Vurdu kırdılığın ormanı haline geldik nihayet.
Saldırgan, korkulan, kontrolsüz bir toplum olduk ve en kötüsü de sevdik bu halimizi.
Bizi sayanı sevmedik, seveni saymadık, vurana, kırana delikanlı dedik.
O da harbiden “Deli-kanlı” oldu başımıza.
Karadeniz insanı, hayata tutunan, hayatı elinde tutan,
çalmadan çırpmadan ve bıkmadan usanmadan çalışan ve kazanan,
saygı gören, gösteren insandı.
Karadenizli büyük düşünürdü.
İşçisi olduğu fabrikanın alın teri ve emeği ile sahibi olabilmeyi hedeflerdi.
Ekmeğini taştan çıkarandı.
Topalına Japonya’da rastlanırdı Karadenizlinin.
Elinden ne olsa gelirdi. Gelir de;Bir binayı dipten başa Karadenizliden başka
kim yapabilir ki dünyada,İş ve hizmet üretmek amacıyla,
yorgancı,
fırıncı, pastacı,
balıkçı, işçi,
memur,
mühendis,
mimar,
asker paşa…
olmuştur Karadenizli.
Şiirde, resimde, karikatür gibi pek çok sanat dallarının yanı sıra, sporda da
Ülke ve dünya çapında nice ünlüler yetiştirdi bu topraklar.
Bu topraklar siyasette;
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar da yetiştirdi.
Ve şimdi maalesef böyle yaban otları da...
Bunca birikimine, söz bilmesine, hayat tecrübesine rağmen benim hemşerim
şimdi susuyor ve onun yerine gaybana piştov konuşuyor artık; Tak, tak, da, tak, tak…
Tabi piştov konuştukça kan revan oluyor halimiz.
Yalnız piştovla da kalmıyor ki, gece yarılarında acı firen sesleriyle, aralıksız uçana kaçana çalınan korna sesleriyle konuşuyoruz.
Yüksek yoğunluklu müziklerleTekme, tokat, yumruk ve küfürle konuşuyoruz.
Kural kaide tanımaz trafik ihlalleri ile konuşuyoruz…
Ve işin kötüsü sevdik ve benimsedik bu halimizi.
Geçenlerde bir dostumla hasbıhal ettik.
Trabzon denince aklına ne geliyor dedim de;
Öfke,
hiddet,
şiddet,
hoşgörüsüzlük, dedi.
Sonra bununla da kalmadı ve Cinayetler dedi;
Hran Dink’lerden, rahip Santoro’lardan, ve diğer cinayetlerden
linç girişimlerinden ve son stadyum olaylarından, sahamızda seyircisiz
oynama cezası ve hükmen mağlubiyetlerden bahsetti Trabzon deyince.

Oysa Trabzon denince şair ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu;
“Trabzon deyince aklıma bir salkım karayemiş gelir.
Bahçeler dolusu zindan yeşiliİçin için kandil kandil ballanır
Kandiller içinde bir kandil yanar
Bir kız deli gibi koşmaya başlar
Yanaklarında amoftaların alı
Dudaklarında karayemişlerin moru
Göğsünde…
elinin körü…
Derdi dizelerinde aklına Trabzon gelince.

Sevgili şair Özer Cıravoğlu Trabzon için;
“…kalır mutluluk gereksinmesi kadar/sevdalar üzere

Trabzon. Derken, Subutay Hikmet Karahasanoğlu,
Trabzon’dan ve nenesinden ayrılmasıyla ilgili olarak;
Oy nene oy kuymak/Açar yaylalarda sumahor/
İnekler getirir geviş/ Bir yokuş bir iniş yolları/
Yaylanın gökleri geniş. Derken
Şimdilerde hafif bir değişiklikten sonra dilime pelesenk olmuş bir

Trabzon türküsü, bu son halimizi çok iyi anlatmaktadır sanırım.
Oy Trabzon Trabzon/
İçin kaynayan kazan
Bu dertli günlerime/
Geldi çattı ramazan.
Harun yavruoğlu

hoşuma giden fotoğraflar- harun yavruoğlu


Almanya Başbakanı Angela Merkel
ve Cumhurbaşkanımız
Abdullah Gül 25 Haziran 2008 yılında bir futbol
maçında

Karikatürist Harun yavruoğlu'ndan : Sanatçı ve yoplum


Sanat Aklın mucizesidir.
Sanatçı, düşüncesiyle yaşamı çelişmeyen insandır.
Ahlaki normlar onun kırmızı çizgileridir.
Değer yargıları kişisel veya yerel değil, evrenseldir.
Şahsi ikbal ve itibar peşinde koşmaz.
En temel ilkesi haksızlık etmemek, Haksızlığa karşı koymak,
kendine olan özsaygısını yitirmeden hayatını örnek insan olarak yaşamasıdır.
Tarafsızdır kararlarında.
Hiçbir çıkar ve menfaatlerle satın alınamayacak kadarKendisi
olarak yaşar hayatını.
Öncelikle, bir insan olarak kendisine ve ait olduğu
topluma karşı duyarlıdır.
Yani bir başka ifadeyle adam üstü adamdır sanatçı.
Oysa biliyoruz ki, toplumumuz;her geçen gün ahlaki değerlere
ve sanata biraz daha ilgisiz kalmaktadır.Biliyoruz ki,
insanlar her gün daha çok; dolar Euro biriktirmekte,
vergi vermemekte, insanlara ve yaşadıkları çevreye ölümcül
zararlar vermektedir.
Özellikle son yıllarda kültür seviyesiyle değil, seviyesizliğin
ürkünçlüğü çıkar ve menfaatlere imkân sağlar olmaktadır.
Her geçen gün bireysel silahlanma çoğalırken,
Maalesef bireyin okumakta olduğu kitaplarda artış gözlenmemektedir.

İşte sanatçının ışığını tutacağı karanlığın derinliği
böylesine vahimdir.İçinden bu halde çıkılamaz karmakarışık bir
haller içindeyiz.
Kafamız karışıktır.
Sanat kavramının en çok yozlaştırıldığı sanatçının horlandığı
bir toplum olmuştur ülkemiz.
İçimizdeki sahtekârlık, İçinde yaşadığımız topluma da bulaşmış vaziyettedir.
Kayırma, rüşvet, yalan, şöhret vesansasyon hep vitrin malzemesidir bizde.
Liyakat değil, riayet ve sadakat döneminden geçmekteyiz.
Estetik bilinçten yoksun, Kültürsüz, ilgisiz, bilgisiz, insanlar
ülkesine dönüşmekteyiz.
Mahareti:
Akıl,
zekabilgi,
görevine ilgi değil,
şekliyle,
şemalıyla ölçülmektedir artık.
Topçular,
Popçular,
Hipopçular çağında yaşıyoruz zamanı.
Artık bırakın sanatçıyı,Yani elleriyle ve kalbi ve aklıyla üreten
bilge insanı bırakın.
Elleri nasırlı kafası çalışan ustalar da artık itibarsızdır bu devirde...
Bu devirde garibim emekçiler de kimsesizve ne yazık ki toplum da sessizdir...
Arayanı yoktur onca yitiklerin...
İşte sanat, yeniden bir şeyler söyleyecektir.
Yeniden toplumsal gereksinimlerini üretecektir.
“Bu böyle gitmez!” diyecektir. Demelidir.
Eşiz bir düşünce, büyük bir emekve sevgiyle kurtulacaktır illetlerinden bu millet.
Sanat kalıcıdır çünkü.
Sanatçı şöhret düşkünü değildir çünkü.Hedef adamıdır.
Yandaş ve yalaka değildir.Kavgayı sevmez, kavgadan kaçmaz.
Ağzını açmadan konuşur çünkü.
Belli bir ideolojisi vardır, sağa sola çekilemez.
Yönlendirilmeye gelmez, yönlendirir.
Kitleleri ardından sürükler.
Saygı ve sevi ve itimat uyandırır.
Toplumu daima büyük hedeflere taşıyan bir kimliktir.
Euro veya dolar züppesi hiç değildir.
Para biriktirmek, zengin olmak çocuklarının uçak gemi alma
telaşında da değildir.
Sokak soytarısı ya da kabadayısı da değildir.
Sanat insanın akıl ve duygu tarafıdır.Estetik, ince ve güzel tarafıdır.
Yüksek insani duygular taşıyan ve kimseye haksızlık etmeden yaşayan,
insani değerlere değer veren kişidir.
Yani insanüstü insandır sanatçı.

Harun Yavruoğlu

Harun Yavruoğlu'ndan yeni sergi hazırlıkları


Uzun yıllardır içki sigara ve uyuşturucu konularında
karikatür sergileri ve hazırladığı "lütfen dikkat" isimli kitapıyla
tanıdığımız karikatürist Harun YAVRUOĞLU, yaptığı açıklamada
önümüzdeki aylar içerisinde gerçekleştireceği
19. karikatür sergisisinin de muhtemelen sigara konulu olacağını
açıklamıştır.
Harun YAVRUOĞLU özellikle sigara konusunda Trabzon Milletvekili
Cevdet ERDÖL'ün insanlığa katkılarının her türlü
takdiri hat ettiğini belirtmiştir.